Türk tercüme tarihi incelendiğinde Osmanlı İmparatorluğu’nun son döneminde özellikle Fenerli Rum tercümanları ile birlikte Tercüme Odası’nın da faaliyetlerini görmekteyiz. Bu faaliyetler devletin son dönemindeki diğer milletlerle artan diplomasi ve savaş trafiğinin iyi anlaşılması ve yorumlanması açısından büyük önem taşımaktaydı. İmparatorluk fiilen bitip yerine Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasıyla birlikte tercüme alanında da değişiklikler meydana gelmiştir. Bu çalışmaların başında her ne kadar biraz geçte kalınmış olsa Tercüme Dergisi adlı yayın gelmektedir.
Tercüme faaliyetlerinin ve tercümanların resmi olarak ilk defa ortaya çıktığı okuldur Toledo okulu. İspanya’nın Toledo şehrinde kurulmuş ve devrin önemli eserlerini Latinceye çevirmiştir. Değerli tercümanlar yetiştirmiştir. Sonrasında tercüme faaliyetleri uzun süre kesik yemiş ve Aydınlanma Çağı denilen Rönesans ile birlikte bilim, sanat ve din reformlarında tercüme tekrar önem kazanmıştır. Sonrasında tercümanlar özel olarak yetiştirilmeye başlanmış ve bu durum ülkemize ancak ve ancak 19.yüzyıl civarlarında gerçekleşmiştir. Yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte ise üniversiteler zaman içerisinde yükselmiş ve Çeviribilim adı altında bölümler oluşturulmuştur.